Bu yazımızı yeni başlayanlar için bir kılavuz ve hatta bir rehber niteliğinde olacaktır. Arıcılık; arı ile bitkisel kaynakları beraber kullanarak bal, polen, bal mumu, arı sütü, arı zehiri, propolis gibi canlı olmayan ürünler ile ana arı, oğul arı gibi canlı ürünleri üretmeyi sağlayan doğaya bağımlı bir hayvancılık faaliyetidir. Ayrıca arıcılık tozlaşmaya katkı sağlayarak bitkisel üretimi de artırmaktadır.
Arıcılık kısa sürede kolaylıkla öğrenilebileceği gibi az sermaye gerektirmesi ve yapılan yatırımın geri dönüşüm oranının yüksek olması, kısa sürede kazanç sağlaması, maliyetinin düşük olması, az iş gücü gerektirmesi, elde edilen ürünlerin raf ömrünün uzun olması gibi nedenlerle hobi ve ek gelir amaçlıda icra edilebilmektedir.Toprağa ihtiyaç duyulmaması, toprak sahibi olmayan çiftçilerin geçim kaynağı olarak arıcılığı tercih etmelerinde etkili olmaktadır.
Arıcılık, tarımla uğraşanların asıl gelir kaynağı olabileceği gibi diğer tarım faaliyetleriyle uğraşanların ikincil bir gelir kaynağı olabilmektedir. Yukarıda bahsedilen avantajlara ilave olarak gerekli tüm teçhizat ile arıların ülke içinde karşılanabilmesi de sayılabilir.
Arıcılık maliyetlerin düşük olması ve işgücü ihtiyacının az olması gibi nedenlerle kırsal nüfusa iş ve gelir sağlayarak ülke ekonomisine önemli katkı sağlamaktadır. Ayrıca üretimin artması ile yapılacak ihracat neticesinde ekonomiye döviz girdisi de sağlayabilmektedir.
Arıcılık Türleri
Sabit ve gezginci arıcılık olmak üzere iki tür arıcılık türü vardır.
Sabit Arıcılık
Kolonilerinin yerini yasal olarak kayıt altına aldıran ve bu yerde en az bir yıl boyunca kolonilerini bulunduran arıcıların yaptıkları arıcılık faaliyetidir. Ülkemizdeki arıcılar T.C. Tarım ve Orman Bakanlığının Arıcılık Kayıt Sistemine (AKS) kayıtlarını yapabilmektedirler. Buradan da anlaşılacağı üzere sabit arıcılık arı kolonilerinin bir yıl boyunca sabit bir konumda kaldığı ve taşınmadıkları arıcılıktır. Bu arıcılık türünde geleneksel yöntemler kullanıldığından verim düşük olmaktadır. Bu nedenle büyük çoğunlukla ana gelir kaynağı sağlamak amacıyla icra edilmez, ailenin bal ihtiyaçlarını karşılamak ve ek gelir elde etmek amacıyla yapılır.
Gezginci Arıcılık
Sabit arıcılığın aksine sürekli olarak bir yerde konumlanmayan, bitkilerin çiçeklenme dönemlerinden maksimum faydayı elde etmek ve kış şartlarından arılarını korumak amacıyla arı kolonilerinin yerini değiştiren arıcıların yaptıkları arıcılık faaliyetidir. Geleneksel yöntemler yerine bilimsel yöntemler kullanılmasıyla verim yükselir, ürün çeşitliliği artar. Bu nedenle de ana gelir kaynağı olarak yapılır.
Gezginci arıcılığın tercih edilme sebepleri; bitkilerin çiçek açma zamanlarının bölgeler arası farklılıklar göstermesi, ilaçlamanın fazla olduğu arazilerden kolonileri uzak tutmak, iklim koşulları ve yılda birden fazla ürün elde ederek koloni başına bal verimini artırmaktır.
Genel olarak taşıma faaliyetleri kış dönemine kadar çiçek kovalama şeklinde, kış döneminde ise kışların hafif geçtiği bölgelere intikal edilerek yapılır. Çiçek kovalama, ilkbaharın gelmesiyle çiçeklerin ilk açmaya başladığı bölgelerden başlanarak, çiçeklerin açmaya devam ettiği diğer bölgelere intikal edilmesidir. Ülkemizde gezginci arıcılık kısa mesafeli ve uzun mesafeli olarak yapılmaktadır. Yaklaşık 50 km’ye yakın bir mesafede yapılıyorsa kısa kabul edilmekte, ülke genelinde yapılıyorsa uzun kabul edilmektedir. Gezginci arıcılığı yapanlar coğrafi bölgelerin bitki yapılarını, çiçeklerini ve iklim özelliklerini iyi bilmeleri ve buna göre konaklama yerlerini ve sürelerini belirlemeleri gerekmektedir. Ayrıca çok fazla hareket eden kovanlar sağlık açısından sürekli olarak kontrol edilmelidir.
Gezginci Arıcıların İzlediği Yollar
Ülkemizin bütün coğrafi bölgelerinde gezginci arıcılık yapılmaktadır. Karadeniz bölgesinde Ordu ilinin tamamında gezginci arıcılık yapılırken Kastamonu ve Zonguldak ilinde pek yapılmamaktadır. Bölgenin sahil kesimi daha çok kışlatma amacıyla kullanılırken içerideki yüksek yaylalar hasat amacıyla kullanılır. Marmara Bölgesi özellikle Trakya kesimindeki ayçiçeği nedeniyle temmuz ağustos aylarında; Ege Bölgesi çam ağaçlarından dolayı ağustos ekim ayları arasında; İç Anadolu Bölgesi temmuz ortası ile ağustos ayında tercih edilmektedir. Akdeniz Bölgesi daha çok kışlatma amaçlı tercih edilmekte ve nektar akımının erken başlaması nedeniyle nisan ayının sonuna kadar bölgede kalınmaktadır. Akdeniz Bölgesinden ayrılan arıcılar Güney Doğu Anadolu Bölgesine gelmekte ve mayıs ayından temmuz ayına kadar bu bölgede kalmaktadırlar. Doğu Anadolu Bölgesi arıcılık açısından önemli bir bölge olmakla birlikte ağustos ayı sonu gibi bölge terk edilmektedir.
Arıcılık İşlemleri
Son senelerde devlet teşvik yatırımlarıyla beraber arıcılık yeniden gözde meslek dallarından biri haline gelmiştir.
Arıcılık işlemlerine başlamadan önce konuyu genel hatlarıyla öğrenmek ve canlı bir varlık olan arıyı yakından tanımak gerekmektedir.
Arıcılık için Bilinmesi Gereken En Temel Bilgiler
1. Arı yetiştiriciliğinin yapılabilmesi için arıların konulacağı bölgenin dikkatli bir şekilde seçilmesi gerekmektedir. Arının yerleştirileceği alan bir daire olarak düşünülürse ve dairenin yarıçapı 3 km olacak şekilde hesaplanırsa bu alanda en fazla 150 kovan olacak şekilde yerleşim yapılabilmektedir.
2. Her canlıda olduğu gibi arılar için de su tüketimi önem taşımakta olup; seçilen alanın çevresinde su kaynağı olmasına özen gösterilmelidir.
3. Arıcılık işlemlerinin yapılacağı alanın çevresinde zehirli atık bulunmamalıdır.
4. Tüm işlemler belirli bir düzen içerisinde yapılmalı ve yapılan her işlem kayıt altına alınmalıdır.
5. Arıların cinsi bakılacakları bölgeye uyumlu olacak şeklide seçilmelidir.
Ana Arı ya da Kraliçe Arı
* Her kovan içerisinde sadece bir tane kraliçe arı bulunmaktadır.
* Üreme görevi kraliçe arıya aittir.
* Kraliçe arının ömrü 4 ya da 5 sene arasında değişmektedir.
Arıcılık faaliyetlerini başlamanın 3 yolu bulunmaktadır. İlk yol satın aldığınız arıları kovana koymaktır. Bunun için ilk etapta 6 çerçeveli paket arı alınması faydalı olacaktır. Böylece deneyim elde edene kadar arıcılık faaliyetlerine de başlanmış olunacaktır. Arıcılık işlemlerine son vermek istediğinizde de 6 çerçeveli satılık arı kovanını elden çıkarması daha kolay olacaktır. İkinci yol sahipsiz olan bir kovanı sahiplenilmesidir. Kovanın koşulları bilinmediği için tüm işlemlerin titizlikle yapılması gerekmektedir. Üçüncü yol ise arıların sizi seçmesidir. Böylece onları sahiplenerek üretim işlemlerine başlayabilirsiniz.
Arıcılık faaliyetleri çerçevesinde en titiz yapılması gereken işlemlerden birisi kovanın açılma ve çerçevelerin kontrol edilme işlemleridir. Arıcılık işlemleri için en doğru dönem bahar aylarıdır ancak arıcılık işlemleri 4 mevsim sürmekte olup her mevsim için farklı işlemler yapılmalıdır.
Arıcılık işlemlerine başlamadan önce tüm bu faaliyetlerle ilgilenecek kişilerin bu işi yapmak istediklerinden emin olmaları gerekmektedir. Açık havada yapılması gereken bir iş olduğu için insan gücüne ihtiyaç duyulmaktadır. Bir diğer önemli noktada arıcılık işlemleri ile uğraşacak kişi alerji testi de muhakkak olmalıdır.
Çok güzel.